Suare
Suare
Ufku çıkınında gezer şövalye Yenik savaşlarda şahlandıkça Gerçekler hayale sığmayınca Yaşamın bıçak ağzı düzünde Kesik kesik süsler bedeni Üzengiye atmadan ayağını El atıp yelesine dehleyince Rüzgarın kaldırma kuvvetini Sevda tekleşmez haddine mi Aşksa yalnızdır hep yapayalnız Kelebek olsan kışın çıkardın Hem de kardelenlere inat Ah şu vızıldamalar deli eder Zamanı çalmış haramiler Donmuş tarih zevk ü sefada İşkencenin dozunu bilirim Ölümün ölçüsü yok ölürsün Bir gökyüzü olmalı mutlaka Özgürce kanat çırpacağın Hadi aç şu çıkını otur sofraya Ahmet Coşkun |