Zevzek
Yıldızlar parlak,
Ben büzülüp ağlayamıyorum, Kurbağa gırtlağından soluyor, Genizden konuşuyor, Hitabeti berbat! Anılar ve tutukluluk, Kulaklarımın ötesinde çekirgeler, Bedenim zincirden; Pastan veyahut kandan, Varsayımların üstü örtük, Mahpusum yine tek başıma. İncelip yok olan bir iki gölge, Saksıdaki yapraklar, Rüzgârın küfürleri, Ve karşımdaki duvar, İşte hiçliğin cezbediciliği, Karanlıkta, bir yığın, Hafif, dört ayak sesi, Karanlıkta bir serseri, tek başına. Yılgınım, İşte yokluğun boş muhabbeti, İşte soysuz yalnızlığın, Sonsuz zevzekliği. |