nasıl bir sevda
Söylenecek çok şey varken
Bazen susmak yahut Çekip gitmek her şeydir. İşte; sessizce ayrılıyor limandan gemi Susturamadım bir türlü İçime attım kendimi Sakin bildiğim yüreğim, nedendir Sahile vuran dalgalar gibi öfkeli. Oysa ne çok sevmiştim seni Nazımın şiirleri(ndeki) gibi… Kaç gece yatağımda sessizce düşündüm Biriktirdiğim anılarımı, Beklentisiz Avuçlarımdan boşalıyordu ıslak bir ter Gözlerimde buğulu bir nem Bu sevda, bu uzaktan kumanda, Bu ürperti Neyleyim” kader” Ve her aşk son bir kez sarılmayı hak eder Vedanın busesi yapışkın ıslak dudaklarda Lakin Nefs muhasebesi Uhut İçimdeki aynanın aksi Kâinata sunulan ölümsüzlük şerbeti Yol Peygamber Masum bebeler gibi uyutmak istedim yüreğimi Ama ben günahsız bir gemi değilim Yüklendim nem varsa Ayrılıyorum bu limandan Sessiz ve vedasız Kendi içime yolculuğum Bilmem kaçıncı kez son kararımdı Sade ve tek başıma İncitmeden suları Yormadan baharı Yarıldım Kızıldeniz gibi Tam ortadan ikiye ben. Kaptırdım hafif bir rüzgâra ciğerleri dolduran Nasıl bir sevda masalına düştük? Yürekten vuran Umarım ki, dağılır sisler, bir gün Aralanır, karanlık perde Belki tarifi de yok, bu sevdanın Hele telafisi de yok, hiçbir yerde Severdim derdin belalısını zannımca evvel Artık gömlekler yırtılmasın arkadan Gömdüm bu sevdayı yüreğime, şimdi değil Gönül, Kayan yıldızlar gibi, bir gün Eğer düşersek birbirimizin aklına Eylülde, hüzünle kaplanmış 5.mevsimde gel… ..... yusuf erdoğan |