BENİM ANAM
BENİM ANAM
Ben anama çok bağlıydım. Bütün çocuklarda olduğu gibi Ama ben daha çok bağlıydım anama. Çocuklar ilk dünyaya geldiklerinde Hatta ilk birkaç aylarda anasının Ayrı bir canlı olduğunu bile bilmezlermiş Sonra anasının kendisinden ayrı Bir varlık olduğunu Yani anası olduğunu fark ederlermiş. Onu çok sevse de bazen çocuklar Analarına sitem ederlermiş Ama ben çok bağlıydım anama. Onun bir parçası olduğu Vücudundan/canından peyda olduğu Dokuz ay karnında, iki yıl kucağında/sırtında ve Ömür boyu da kalbinde/gönlünde taşıyan Anaya hiç sitem edilir mi? Âlemlere rahmet Peygamberi Efendimiz’in “Öff bile demeyiniz” tavsiyesine “Cennet onların ayakları altındadır” müjdesine rağmen Hiç sitem edilir, yüz ekşitilir mi? O güzelim ana diye çağrılan meleklere Dünyanın değil dünyaların en güzel anasına Sitem edilir mi? Dedim ya ben çok bağlıydım anama. Evin en küçüğüydüm Kız gibi yardımına koşardım anamın Elli yaşına yakınken doğurmuş beni En büyük abim bir hafta küsmüş anama Bu yaşta bebek olur mu diye. Belki ondandır Ben çok bağlıydım anama. Rahmetli babam da çok sevdi beni Ağabeylerim, ablam yengelerim Tam bir ana kuzusu olmuşum ona Diğerlerine de sevilecek bir bebek. Ama ben bir başka bağlıydım anama. Ölmüştü seksen üç yılında rahmetli anam Adettendir helva yapılacak. Ama helva undan mı irmikten mi? Herkes bir şeyler söylüyor Ogün ki evimizin kapı önünde Rahmetli halam, ablam ve Perihan ablalar. Abim gil ablam ve yengemler Daha nice hizmeti kendisine şiar edinmiş Diğer büyüklerimizle birlikte. İşte tam o anda elimde olmadan Etrafıma öyle bir bakındım ki Anamı aradım gözlerimle Ona soracağım yapılacak helva İrmik mi olsun yoksa undan mı? Ölü helvasını kendisine sormak Ne tuhaf değil mi? Hem de mantık dışı. Ama ben anamın fikrini sormadan edemezdim Ona sormalıydım Çünki, ben çok bağlıydım anama Baktım… Aradım gözlerimle anamı… Bulamadığım gibi niye etrafıma baktığımı da Kimselere söyleyemedim. Zaten fark etmediler bile Şu an ve hatırladığım her an olduğu gibi Boğazım düğümlenmişti. Şimdi yerinde olmayan Ogün ki tek odalı evimizin kapı önünde Adeta dondum. O ânı ben yaşadım. Yalnız kendi içimde yaşadım. Kendimle yaşadım. Geçen saniyeler, yıllar gibi geldi bana… Kimseyle paylaşamadım Hep boğazım düğümlendi ve Gözlerim buğulandı. Şu anda olduğu gibi. Anlatmak için kendimi zorladığım oldu ama Ya hiç başlayamadım anlatmaya. Ya da yarım kaldı Bir türlü anlatamadım. Çocuklar gibi koca sesimle Ağlamayı bir türlü beceremedim gitti. Utandım paylaşamadım kimseyle. Anlatırken ağlamaktan utandım. Evet, ben çok bağlıydım anama. Hani, bir hanımefendi Evindeki yardımcı kadınla Hazırlanan pastayı okula gönderirken “Okuldaki en güzel çocuğa” vermesini Kendisi için en güzel olana Yani kendi çocuğuna verilmesini İma etmiş ama Yardımcı kadın bu “en güzel çocuk” lafına takılıp Kendisi için en güzel olan, Aynı okuldaki kendi çocuğuna verince Sitem eden hanıma Kendisi de bir ana olan yardımcı kadın “Ama bana göre, en güzel çocuk benim çocuğumdu O yüzden ona verdim.” diyerek Her ana için çocuğunun Ne kadar özel olduğunu anlattığı gibi Herkesin anası en sevimli En iyi ve cennete lâyık bir melek, Biliyorum. Ama benim anam benim için çok özeldi Benim anamdı. Evet, çok bağlıydım anama. Anasını seven her evlat gibi Ben de çok sevdim anamı Hâlâ çok seviyorum… Saygı bütün analara Sevgi onlara Rahmet ve cennet Tüm analara… 21.04.2010 Mustafa Zincirkıran |
Şiir Ustaca kaleme alınmış çok güzel bir duygu seli olmuş…
Taktirlerimle Kutlarım…
........................................ Saygı ve Selamlar.....