Gecelerime doğan isyan
Savaşlara karışan eski bir anıydı
büyük olmaya elverişli bir cebeleşeme mazide yaşanılmış çok eski bir yenliğiydi kimilerine göre bir eski galibiyet denizlerin kana bulandığı yahut gözlerin kan ağladığı bir cenk hızla büyüyor eski bir yara gibi son kıyamet mavi kanatlarda adını haykırışım zabıtlara yazıldı karmaşık maddelere düştü adım, adım adım yazıldı fermanlara üsküdar’a doğarken eski bir nağme pusulasını şaşırmış savrulur yapraklar şehri İstanbul’un kan’a çalan kızıl bir gecesinde. kızıl halice damla damla yağarken ön safta gidenler kurşuna dizildiği yerde yanglığın sağlamlığı başlayınca delirdi mazilerim. şimdi eylüller yaklaştıkça isyanla darmadağın yüreğim tanrı dağlarının emanetidir bu aşk tükenmezdi bitmezdi bitmedi hâlâ içimde yanan ülkü ve sen mavi gözlü kadın bilemezsin nasıl geçiyor gecelerimin devrimi yumruklarım nasıl vuruyor duvarlara sessizce ağlamaya meyili esiyorken poyraz eskilerden kalma yiğit bir rüzgar mazilerim mağlubiyeti gibi isyankar isyankar gecelerimde militan gecelerimde azrail ile dostluk kurduğum pusularda karanlığımı aydınlatan mavi gözlerin eskilerde Eylül’de kalan bir hatıra… Suskun // |