KENDİLİK
KENDİLİK
İçimizdeki çocuk, Hala cenin pozisyonundaki Büyütülmüşlüğüm içindeki küçük Kendime kızdığımda korkan Bağırdığımda yüzünü elleriyle kapatan Üzerime geldiğinizde ağlayan… Şimdi uyku vaktin! Bana korkularımı mı anlatacaksın yine Kâbuslarımı sen mi kuruyorsun her gece Sen mi vuruyorsun içime çaresizce!... Durulmayan düşüncelerimi kördüğüm eden İlmik ilmik bağlayan aklımı Takıntılarım senin tutsaklığından mı? Sen mi yaratıyorsun kaygımı Boğazım düğümleniyor Hatırlamıyorum bazen ismimi bile Sen mi kapatıyorsun algımı Memleket toprağı kokuyor Ve şubat karında anne çorbası Şarkılarda ağlayan sesimi duyuyorum Kırıntılarımı topluyorum iş dönüşü Seyrediyorum yavaş yavaş benliğimde kopuşu Günden güne artıyor baş ağrılarım Küçük ev kazalarım, dalgınlıklarım Kendime mi saldırıyorum İçime ağlayışlarım sana mı sızıyor Uzaklaşıyorsun benden Sen uzaklaştıkça Korkmaya başlıyorum kendimden Bir yabancıyı görüyorum kendime baktıkça Anne sesiydi en başında Şimdi bir tespihle sakinleşiyorum Hani diyorum elimde bir şey olsun ardına saklandığım Ya da duvar olsun arkamda Sakladıkça tedirginliğimi Aşikâr oluyorum Ürkekliğimi görüyorlar mı? Ya acı çekmemek için İnsanlardan uzaklaşmamı… Yasımı tutuyorum Her parçam ayrı yerde Ne kadar hatırda tutmaya çalışırsam anıları O kadar çok unutuyorum Ninnileri sen mi söylüyorsun bana Acılarımı avutmak için Sadece uyuyorum Her hatamda başına vurduğum Çimdiklediğim çocuk İçimden ince sesi geliyor Emekleme çağında, Dilim sürçtüğünde karşıma çıkıyor Elimden tut yürüt beni diye sesleniyor Kırgınlığımı okşuyorum ilk defa Bellek sükûnetin dibini görüyor Bırakın, kendim için ağlıyorum bu defa. H.KURUM İSTANBUL/2015 |