Ağlar oldu gülen gözlerimAğlar... Oldu gülen gözlerim Tesir etmez hikmetten uzak sözlerim Özlerim, hasret çekerim, sır olur sinemde kederim Hicranın değişen mevsimlerinde hüzünle ümitlerimi güftelerim Sabrı edep bilirim, nasibi haktan dilerim, miskinliği acziyeti ötelerim Teenni ve zarifliği severim, yüksek sesten çekinirim, samimi olamayan her niyet ve amelden uzak olmayı dilerim Bilmem ki... Beni üzmekten ne anlarsın Sabır ve teenni diledikçe azarlarsın İçim dolar, kelimeler boğazımda düğümlenir umursamazsın Bilmem ki taş mıdır kalbin, bu kadar sessiz feryadımı hiç duymazsın Razı olmak, edebe kanmak,asabiyeti dışlama mı karsınırsın Yahu ben insanım, insanlaşmak adına yol alan davacıyım, sana kaba davranmayacak nefsime uymayacak kadar sağlamım Hicaza... Giderler, arınmak isterler Hissiyat dünyasında açılan sahnede gözyaşı dökerler Hacer’i yad ederler, zemzem için sıraya girerler, huşu ile tavaf ederler Resulü Zişan efendimizin izlerini ve tavsiyelerini dinlerler, hoca efendi ne derse onu söylerler Garip bir hediye alma yarışına girerler, hasreti, firkati daha yakından hissederler ve özlerler İnsanlığın rehberi ve önderi olan Resulü Ekrem efendimizin hassasiyetini, teenni sini, ahlakını, sabrını, fedakarlığını, cefasını bilmem ki ne kadar içselleştirirler İlhak edilmiş akideleri, zihinleri kuşatan hurafeleri, mitoloji adına sahiplenen gayri İslami öğretileri terk mi ederler Mustafa Cilasun |