Sessiz ve sakin iklimin izlerinde nefeslenirken!Ah can ne ben yanayım, ne sen ağla Bahtın dar boğazında bir çare arama Umutsuzluğa kapılma, sabırla uyukla Halin dirliğinde sen kalbini soldurma Gülü koklama, dikeniyle bir çare ara Cazibe karşısında heveslerine kapılma Nihayeti idrak edemeden zevke dalma Sen hilkatinle bizar olma, aşksız kalma Düşün hissettiğin ülfetin kadrini düşün Hükmün sahibine hamd olmazsa ne işin Hazan içinde sararan yaprakları süzüşün Toprağın dirliğinde seni bekleyen gidişin Sukut eylesen ne çıkar, dil zaten avare Ten sensizlikte aramaz hâlbuki bir çare Nefsin seninle haşyet içinde olur kepaze Sen bir yargıç olma, zulmünle korkutma Hâkim, zerreler içinde verilir her hüküm Belleğin boşsa sökün eder adavet höykün Kitabı celil sana olur en muteber bir kefil Güle hasret duyma, sen o emanetlere sarıl Darlık yaşanır sinelerde bir mefkûre yoksa Kan boşa mı akacak kalp sahibini anmazsa Mahzun gözler çok yaş akıtır çaresiz kalırsa Şifa için yatan hasta ihsan için kime sarılsa Dertler yalnızlıkta öyle katlanır ki besbeter Takat ne yapsın olmaz ise muhabbeti bedel Can ruhuna bigane kalp onsuz bulur mu çare Ey Hak senin bahşettiğin rahmetin hükmünce Bir kıvılcım yanmalara sebeptir sineler boşsa Halin esenliğinde bir aşk yoksa bulunmuyorsa Varlık Hak yolunda tasarruf için tutulmuyorsa Nefs bir rehavete kapılarak dünyaya kanıyorsa Ne denir kime ne söylenir vakit gelince emirdir Nefs ruh dirliğinde sana verilen bir emanetindir İrade nizam içindir kalbin dergâhında ne gizlidir Aşk bu manada senin için en muteber bir ülfettir Mustafa CİLASUN |