Elbet bir gün
Vakti gelir elbet,
direnişlerde yerlerde sürüklenen analar hamur açar, odun ateşinde pişirir şen sofralarda çınlar kahkahalar bebeler analarının ak sütü gibi bembeyaz yaşar kadınlar çiçekli yemenileriyle, havalanan etekleriyle düğün alaylarında halay çeker Babalar ekmeğin köşesini birlikte koparır oğullarıyla uçurtma uçurur, çimenlere uzanır sere serpe Gelmez mi? Gelir elbet vakti Doğu-Batı Kuzey -Güney buluşur aynı bulutun altında yeryüzü sofralarında güneş sıcacık sarar yağmur damlaları ışıldar saçlarında. Gelir vakit Ey yüzünü görmediğim bacım acısını bölüştüğüm kardeşim elbet bir gün celladın elindeki zulüm döner kendine. Direnmektir yaşamamın mihenk taşı değirmen taşında öğüt acılarını umudun, kardeşliğin, barışın ekmeği tatlı olur, unu eleyip asma eleği duvara, eğilme Unutma son sözü dik duranlar söyler... £ce £rsoy___(200617) |