DelirmeŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Akıllı insanlar, pek parlak ve pek ışıltılı gözleriyle bir kediye bakarlar ve konuşmasını dilerler.
Ama konuşmayacağını bilirler. Deliler biraz daha düşbazdırlar. Onlar bir kediye bakarlar ve konuşmasını dilerler. O zaman kediyle konuşurlar. dediğim gibi; kumral saçları çok güzeldi. kafasının üstünde, aposteriorik düşleriyle dans ederdi. yalnız gözlerinde, ak ve pek akıllı ışıltılarının ardında biraz delilik eksikti. rap-rap rap-rap rap-rap rap-rap dediğim gibi; burnu çirkindi. küçücük gözleriyle, küçücük ağzının ortasında, pek büyük ve pek asiydi. bir devrim düşü gibi, dik ve sivri. aklın nizamında hiç de uygun değildi. rap-rap rap-rap rap-rap rap-rap çirkin adım. marş! nizamiyetin muhteşem çirkinliğinde yankılanan uygun adım postalları, leş gibi gibi papatya bahçelerinde, leş gibi sarı, leş gibi çok renkli, leş gibi çok olan, leş gibi dağınık papatyaları ezerlerdi. her adımın berisinde, "papatyalar ölmez." "bahçeler bölünmez." "renkler kırılmaz." der gibi, leş gibi asi, leş gibi taze, leş gibi ölü dikilirdi papatyaların gövdeleri. ayak kokarlardı. güne dönmezlerdi. rap-rap rap-rap rap-rap rap-rap auschwitz’ten beri şiir yazmak, deliliktir. dedi adorno. sonra bir ışık düştü. kocaman bir göbeği vardı, hayatla arasında bellek aşırı hayallerini sığdıracak boşluklar bırakırdı. denesem, düşsel bir külliyat doldururdum oraya. denemezdim. göbeğinde oturur, dürmece kelebeklerini ve onların sarı çırpınışlarını izlerdim. biraz onu sever, biraz kendimle sevişirdim. çok se(k)sli şarkılar söylerdik size. siz duymazdınız. dediğim gibi; biz, merdivenaltı masallar satardık size, aklı suskun ve dili pek geveze olanlarınıza. dudaklarının kenarında eski bir itaatin, ihanete dönüşmüş türküsü ıslanırdı. kaçak tütün kuruluğunda parmaklarımız vardı; kedilerin tüylerinde, gıybet eden insanların ve onların kendilerine suskun- çirkin düş-düşümlerinin aşırı gerçek ve pek akıllı nizamlarıyla taranmış bir düzen olurdu, dağıtırdık. sonra konuşurduk onlarla, rüyalarında bizi görsünler diye. yüksekçe bir pencerenin intihara düşen eşiğine yaklaşır, bakardık. insanların kafalarına tükürürdük, apriorik düşlerimizi. rap-rap rap-rap rap-rap rap-rap |