0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1212
Okunma

Eski İstanbul’daki yalımız tahtaydı
Müştemilatta kalan yardımcı Yahya’ydı
Atlarımız ahırda bakıcısı kahyaydı
Gökyüzü görünmez sanırsın ceviz
Yaşam betondan turşu bu nasıl perhiz
İki katlı evimiz teyzemler üst kattalar
Ninem ölünce satmaya harekattalar
Annemler duymasın her gün avukattalar
Anneciğim çırpınır paşa dedemden kaldı
Nineciğim cevizin kökü annem ise daldı
Ne dal kaldı ne gövde kök sökülerek telef
Parayı görünce kalleşler halefle selef
Yediler yalıyı kahvaltıda mükellef
Çocuktum geldi göbekli para babası
Pleymut yepyeni Amerikan arabası
Yıktılar evimi tahtası betona kalıp
Asırlık yalımız gitti hatıralarımızı çalıp
Hayatımızı verdik kağıt paralar alıp
Yetmezmiş yeni geline binanın alanı
Zengine değil fakiredir Boğazın talanı
Para yitti gitti yendi ne oldu şimdi
Çocukken bilmedim anılarımı çalan kimdi
Dram başlayınca sahne Traji Komedi
Çocukluk anılarım betonlara karıştı
Üç nesil bu evde kavga etti barıştı
*
Para biter dost kim anılarını satar
Maddiyat yetmez çoğu, işte Katar
Kırımda paşaymış dedeler bende tatar
Zenginlik başa bela az versin öz versin
Görmezsin yaşananları SATALIM dersin
atalarına duacı TOK İKİ GÖZ VERSİN