SATALIM
Eski İstanbul’daki yalımız tahtaydı
Müştemilatta kalan yardımcı Yahya’ydı Atlarımız ahırda bakıcısı kahyaydı Gökyüzü görünmez sanırsın ceviz Yaşam betondan turşu bu nasıl perhiz *** İki katlı evimiz teyzemler üst kattalar Ninem ölünce satmaya harekattalar Annemler duymasın her gün avukattalar Anneciğim çırpınır paşa dedemden kaldı Nineciğim cevizin kökü annem ise daldı *** Ne dal kaldı ne gövde kök sökülerek telef Parayı görünce kalleşler halefle selef Yediler yalıyı kahvaltıda mükellef Çocuktum geldi göbekli para babası Pleymut yepyeni Amerikan arabası *** Yıktılar evimi tahtası betona kalıp Asırlık yalımız gitti hatıralarımızı çalıp Hayatımızı verdik kağıt paralar alıp Yetmezmiş yeni geline binanın alanı Zengine değil fakiredir Boğazın talanı *** Para yitti gitti yendi ne oldu şimdi Çocukken bilmedim anılarımı çalan kimdi Dram başlayınca sahne Traji Komedi Çocukluk anılarım betonlara karıştı Üç nesil bu evde kavga etti barıştı *** Para biter dost kim anılarını satar Maddiyat yetmez çoğu, işte Katar Kırımda paşaymış dedeler bende tatar Zenginlik başa bela az versin öz versin Görmezsin yaşananları SATALIM dersin atalarına duacı TOK İKİ GÖZ VERSİN |