1
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
960
Okunma
Sadakat yokuşunu vefayla emekledim
İhanet düzlüğünde bunadım, etekledim
Umudun kavşağında adaleti bekledim
Kırk iki kış tükettim, bilmem kaç yazı kaldı
Yorulmuş yüreğimde vuslatın izi kaldı
İşte şu basamaklar; düşlerimin şahidi
Nasır tutmuş ayaklar; işlerimin şahidi
Saçıma düşen aklar; yaşlarımın şahidi
Dilimden kulağıma ulaşmaz oldu sesim
Nerde o eski neşem, tükenmeyen hevesim
Tükenen zaman mıdır, yoksa ben miyim heyhat!
Bühtana mı yenildi düşlediğim hakikat?
Azimden arta kalan şu yıllanmış maruzat
Sırtımdan atılası manasız bir yük müdür?
Paslanmış prangalar azimden büyük müdür?
Duygunun ritmi bozuk, mecale muhtaç beden
Ne dipten fayda bulur, ne de artık tepeden
Neden mi arıyorsun? Neden içinde neden
Bu ahvalin izahı med mi, yoksa cezir mi?
Beden altüst oldu da, ayak başa vezir mi?
Yaygaralar içinde sönük düştü cümleler
Devasa çığlıklara enik düştü cümleler
Mağrur başlı sükûta yenik düştü cümleler
İstismar zindanında müebbetlik uğraşım
Ardımda kutlu gölgem sadık yol arkadaşım