Vuslatın İzi Kaldı
Sadakat yokuşunu vefayla emekledim
İhanet düzlüğünde bunadım, etekledim Umudun kavşağında adaleti bekledim Kırk iki kış tükettim, bilmem kaç yazı kaldı Yorulmuş yüreğimde vuslatın izi kaldı İşte şu basamaklar; düşlerimin şahidi Nasır tutmuş ayaklar; işlerimin şahidi Saçıma düşen aklar; yaşlarımın şahidi Dilimden kulağıma ulaşmaz oldu sesim Nerde o eski neşem, tükenmeyen hevesim Tükenen zaman mıdır, yoksa ben miyim heyhat! Bühtana mı yenildi düşlediğim hakikat? Azimden arta kalan şu yıllanmış maruzat Sırtımdan atılası manasız bir yük müdür? Paslanmış prangalar azimden büyük müdür? Duygunun ritmi bozuk, mecale muhtaç beden Ne dipten fayda bulur, ne de artık tepeden Neden mi arıyorsun? Neden içinde neden Bu ahvalin izahı med mi, yoksa cezir mi? Beden altüst oldu da, ayak başa vezir mi? Yaygaralar içinde sönük düştü cümleler Devasa çığlıklara enik düştü cümleler Mağrur başlı sükûta yenik düştü cümleler İstismar zindanında müebbetlik uğraşım Ardımda kutlu gölgem sadık yol arkadaşım |
Okuyarak Beğendim...
Gönül hoşluğuyla Kutlarım..
.......................................... Saygı ve Selamlar..