ŞİİRİN SEVDASI
Öyle bir ant içtim ki!
Sevdan için gönlümü bağlayacağım, Bir mendile şiirini işleyeceğim. Yüreğine sunduğum sevgi sözcüklerinle süsleyeceğim. Baldan ve dudaklarından bile tatlı... Düşlerin sessiz şiirini ayrılıklarda; Heybemde özlem biriktirdiğim yıllara, Alın yazısı gibi kazıyacağım... Yazdım seni ey aşk! Gönül defterime; Satırlarım cehennem ateşi gibi, Okursan yanarsın, dokunursan parmakların kanar, Güneş bile söner acından... Muska gibi taşıdım seni göğsümde. Her noktasıyla seni çağırdım figan figan... Yankılandı adınla dünyanın tüm cadde ve sokakları... Bulutları kamçılayan şimşekle; Benim gençliğimin kalbi işte öyle atıyor. Dinmeyen yağmurlarla gözlerinden akarken, Toprağı sevdiren ormanlara şiirleri benim eken, Tüm sınırlarına sevdamızın! Sensizlikten ölürsem, ey şiirlerim; Gömün beni mazinin en son dizesine. Anılarım canlansın, aynaya bakan yüzüm paslansın... Gidişin deprem gibi salladı beni, Taş - duvar, göçük altında kaldım. Gövdem parçalandı, bağrım dağlandı. Tüm geçmişimle uygarlığım yok oldu. Beyaz atlı şiirlerle sana koşuyorum, Yelesine tutunduğum umutlarımın. Nal izlerini takip ettiğim yoluna bakıyorum. Bir tek şiirlerimde, muradıma eriyorum... Sen sevdasın her şiirimde biliyorum. İster okunsun, ister okunmasın aşkla; Ben seni şiirsizde okuyorum ve dinliyorum. Her nefesimde seni soluyorum... Figen ANAR /12.06.2017 |