![]() Vuslât
şafağın kızılını sürsen dudaklarına
eflatun gecelerde dökülür köhne yüzüm oy kalbimin içini ve sür tırnaklarına ki! yüreğim can tanem, ezilmiş kara üzüm şafağın kızılını sürsen dudaklarına, iliklerinde hisset yağmurun kokusunu rüzgarın türküsünü dinle yanık sesimden ve sakın ha incitme sevdanın dokusunu azat ettim kuşları göğsümün kafesinden iliklerinde hisset yağmurun kokusunu lacivert bir ıslıksın yarama üflediğim geçer tüm ağrılarım gözüme aşkla baksan kuş tüyünden kalemle kalbime işlediğim upuzun bozkırlara saçlarını bıraksan lacivert bir ıslıksın yarama üflediğim aşkı anlat durmadan ürkek güvercinlere iplik iplik dökülsün saçına kar tanesi bulunmaz yeryüzünde perilere cinlere de ki yüreğimdeki sıcacık yar tanesi aşkı anlat durmadan ürkek güvercinlere nasıl hayat bulur gör ellerin ellerimde konar boynuma öpsen rengarenk kelebekler soran olursa şayet hayatım de erim de mutluluk diyarında yüreğim seni bekler nasıl hayat bulur gör ellerin ellerimde Barış Çiçek |
Ağlamaya an mı var, düşünmekten feleği.
Başıma neler sardı, demediğim o sözler,
Bu yiğit unutur mu, elâ gözlü meleği!
Ben de istemez miyim, bol yağmur yüklü gözler?
Usta işi bir şiir okuduk
Kutlarız hocam