Esef
1-
Gerçi ben Bozuk bir çalar saat gibi Vakt-i ahire çakılmış Yelkovan ve akrebin devinimsizliğine razı Kehkeşan kayıtsızlığıyla ardından Nöbetler geçirmeliydim /Dolaptaki üç günlük yemek unutulmuşluğu, Çeyrek ekmek ve balık yemenin başrol oyunculuğu asaletiyle Çantam çakırkeyf basitliklerin utancıyla tıka basa Darağacının gölgesine sığınmış Kuddüs kuşu Dumanlı günlerin geçeceği umuduyla berdar edilen bugünlerimize ağlıyor/ Gerçi ben Çiy yutmak kadar serin Nane dişlemek kadar ferah Bir çocuğun karabasanları kadar süreğen Nöbetler geçirmeliydim /Mahlasını suya yazmış şair bereketli şiirleri kaynatır kafatasında zırhlı Mercedes’lere peylenmeyen onuru Saraylara sığmayan yolculuğu vardır Beyza atlasların rüveyda kıvrımlarına Ondandır minnetsiz bakışı dünyaya Ve mafihaya ../ Gerçi ben Bu gözlere bakamamanın sancısıyla Hergün bir tay doğurur gibi bitkin Çin seddini omuzlar gibi yorgun Nöbetler geçirmeliydim hardâ coğrafyalarda... 2- Gerçi sen musonlarla beslenmiş bir korunun gölgeliğinde Üç beş kuruşluk hayalleri berdar etmeliydin "Önüm arkam sağım solum sobe "diyen bir çocuk çevikliğiyle /Çıkar mısın g/izlendiğin meçhul konutluklardan Pervaz ederekten ruhun Asuman katmanlarına Uçurtmalar bilsin firari kalkışmalarını Bir de anne martılar Bedenin toprağa tutsaklığına inat / Gerçi sen gül içmeliydin ,kızıl ,beyaz , sarı Dilin dudağın güneşten kavruk Komşunun tüm camlarını kırmış çocuk gibi haşarı Ve babasından zılgıt yemiş gibi buruk Erime seanslarında pişmanlık sergilemeliydin Entropini ararken organik hüzünler sokağında /Çalar mısın kapımı nimhande eylemsizliğiyle bir gün Gözlerinde yüz yıllık çilelerin dinginliği Alnındaki kırışıklıklar bedelsizliğin mücessemliği Annenin mutluluğu hissettiği o gün cuma ertesi yahut değil, Müjdesi okyanus enginliği Atlas yahut değil / Gerçi sen suskunun o asil kılıcıyla değil Haykırmanın delişmen mızrağıyla Delmeliydin kulaklarını özgürlüğe talimli , üzengisiz tayların Farzımuhal |