hıçkırık kenti
kasığı terli bir kentin içinde
ılık sefil bitap dövmeler işliyorum hasretime korkunç bir sabırsızlık içinde yüzümü çiziyor avuç içleri/m ellerim yara bere ellerim sere serpe kor teninde sağıyorum hasretin memelerini dokundukça yalnızlığıma doyurmuyor beni hiçbir sabah işlediğim günah okşadığım kedi ördüğüm saç sevdiğim yaşlı kopardığım gelincik kadim gözyaşlarım benim susamadım daha ... sahi kaç kere sevmiştim bir kenti ( berenis ) |
buğday düşüm
kadim bir kent kalıntısıdır kalbim
aşkınla körüklenen
ki sularım bulanık hâlâ
göğ(s)üm parçalı bulutlu
bir adın diyorum
ıssızlığını bitiriyor haykırışlarımın
bir ellerin merhemdir yarama
bilirsin!
göğe uçuracağımız kuşlar var hâlâ
öperim sol alt köşendeki cevheri