ANZELHA
Ateş şirkin bağrında kavururken âlemi
İbrahim’i sevdalar yüklenirken o demi Azer bir hoş olmuş gel gör beni âdemi Sen onu gördün mü Mezopotamya Anzelha? Güneş inanca doğar sen ağlarken sabaha Nemrudi düşünceler sarmış engin ovayı İhlaslı nidalarla bulut sarmış havayı Ateşe gül taşıyor meleklerden duayı Sen sezebildin mi aşk ateşi Anzelha? Gökler huşuya durdu Yasin, İhlas ve Taha Mümbit Hilal gül kızı bir Nemrudi toprakta Eserken samyelleri salınırken yaprakta Sevdanın katreleri Şat’ül Arap ırmakta Kızıl şafaktan önce sen yandın mı Anzelha? Bir Hanif inancıyla uyandın mı Anzelha? Ağıtlar yakılırken zulüm kaplar diyarı İbrahimi sevdadan eser inanç rüzgarı Yıkarken tagutları diriliş yadigârı Fırat Dicle’nin kızı yıkandın mı Anzelha? Kurtul şirkin elinden gel çıkalım felaha Çatlamış dudaklarla aşk Harran’ın düzüne Putlar mı peçeledi inanç akmaz özüne Ateşi kül eyleyen İbrahim’in közüne Eğer dönüp bakmazsan unutma ey Anzelha! Seni unutmaz tarih adın çıkar bedbaha Ateşi bol mekânın Halepli Bahçe gülü Zamanı aşıp gelen inanç Balıklı Gölü Unutma ey güzelim inancı olmayan ölü O sevdaya düştün mü Nemrut kızı Anzelha? Hidayete ererek kavuştun mu İlah’a |