Dipnot Doğum Günüme...
ben hep yarınların arkasından koştum
hiç bir sebebsiz hiç bir amaçsız gözümde de olmadı hiç bir zaman hiç bir şey ne derdim vardı ne problemim varlıkla yoklukla ilerisi için, günü yaşadım yaşamak zorundaydım çünkü hiç bir şey sığmıyordu cebime varken yüreğim, atı alan köprüyü geçse de hiç umrumda değildi ben hep benle mutluydum o bana yetip artıyordu seneler kovalarken birbirlerini, zaman işte tutamazsin ki, fark etmiyordu benim için hala varken içimde ki çocukluğum, hatta gönlüm gençleşiyor gibi geliyor/du bana umudu kırmak sanki en zor şey gibiydi, anlaşılmak ona hiç önem hiç vermemiştim öyle bir derdim de yoktu aslında, anlayan istediği gibi anlıyordu anlamayan zaten anlayamıyordu, bunlarla uğraşmak zaman kaybıydı benim için şu kısacık ömrümde, bildiğim tek şey vardı hiç bir şey bilmediğim ve sonradan öğrendiğim sevmem gerektiğini sevilmesemde, çünkü onu hazını tatmak hiç bir sınır tanıyordu hatta var olanları da yıkmak gerekiyordu sevgiyi inşa etmek için yürekte, göğe doğru uzanan mavilere bulanan esen rüzgarlarla öpüşüp koklaşan, her an belki bir kayıptı müsaade edemezdim edemediğim, ölçselerde tartsalarda beni kendi ölçüleriyle ben hep kendi yolumda gittim attım üzerimden zırhları boşalttım içimi lüzumsuzluklardan dosya yapıp kaldırdım raflara bıraktım tozların arasına, bir daha hiç açmama niyetiyle, açmam da uğraşmayın boşuna bir kere gelmişim şu dünyaya yok ki olamaz bir ikincisi, uçmak isterim zaten hep uçtum tek kendi kanatlarımla... (Berlin,27.05.2017) Talat Özgen |