O Gece Ay Geç Kaldı
Sol ayaktan topaldı
akşam sokağa daldı her ne ise sebebi o gece ay geç kaldı Sokaklar çok karanlık el ayak hep çekilmiş ne insan ne cin kalmış sağ elinde bir poşet sol elinde bastonu tuhaf geldi ses tonu bir yarığa takılmış Aklı sıcak çorbada bir bardak çayda ya da ihtiyarlık, dalgınlık topu, topu bir anlık sanki birden savruldu kendini yerde buldu Bir kedi miyavladı birkaç köpek havladı aman, dikkat et, Salih! seni gidi kör talih! Belli ki pilim bitmiş limonlar uçup gitmiş ekmek kim bilir nerde bu sokak zaten yamaç kedileri benden aç İhtiyarlık, dalgınlık topu, topu bir anlık sokak zaten karanlık haydi kalk bir şeyin yok daha karanlık yolun çok Varsın ekmeksiz olsun çorba durma, acele et; çıkıverir bir zorba bir yumrukta devirir soyup soğana çevirir Ulan Salih, unut şimdi limonu çay limonsuz da olur ara bul şu bastonu Derken bir evde ışıklar yandı ihtiyar, hele şükür ay doğdu, sandı arkaya döndü, vefakâr bastonu gördü yaramaz baston, muzipçe gülüyordu Aldırmadı, hemen uzandı, aldı boş fukara poşet kaldırımda yapayalnız kaldı baston ve talihsiz Salih dede limonsuz çaya ve ekmeksiz çorbaya doğru umutla yol aldı aklı boş poşet, üç limon ve ekmekte kaldı İdris Esen, 14 Mart 2014, Eminönü |