sen/rengini unuttuğun gün..Şiirin hikayesini görmek için tıklayın şiirlerinden geldim şimdi
çıkmaz sokakların tüm boşluklarından kuyularından ve kuytularından, pencere pervazlarından taşan ses/lerle, devrik ve devrilmiş cümlelerinin içinden parantez içi hayatların ve daha pek çok şeyin ki sana yazıyorum sana yazılıyorum sadece sana.. (...) Soğudu ba-kışlarım aynalarda Yüzüm yara bere içinde ki Sesine tüneyen ölü kuşlar -Hiç- /bir mevsime göç ettiler Ellerin dedim/ellerin Kelebeklerin UÇması geceye… Sakın dokunma Yüreğinden çöl geçen zamANlara Teninde vaha sessizliği/sakın Suların yüzüne yazılan Sahipsiz kelimelerdi Buğu tutmuş camların üzerindeki Soru işarETlerinin cevabı… Artık gidebilirsin Yerin ve yönün yok Aitsizlik hakim Yüreğinin surlarında Ki yankıdan sesi arındırıp Sonlardan başlangıcı Bedenine dar gelen ruhun için -Soyunmalısın- Hiçbir dokunuş Bizi kurtaramaz Bil/iyorsun bunu… Yakmaz çünkü Yüreğimdeki mumu G-özlerin.. Sen rengini unuttuğun gün Tuvalinde Dilimde yazılmamış onca kelime Birikiyordu sana dair ki Sularımın yüzünde halkalanıp Dağılıyor/dağlanıyordun.. Sana benzeyen Cemaline DÜŞen Rüyalar buluyorum Her yağmur sonrası Sen ki aranan Ve bulunan sonra Hep Olan Kalakalan Arandıkça ve arındıkça Kaybolmayan bir şeysin.. Sen ki var olan Şehrimde ve kendinde olan Gerçeğe yaklaştıkça uzaklaşan Kadın/ Kadınım… (…) |
Çok çok güzel…
……………………………………Saygı ve Selamlar…