VAVEYLAM
A
Çığlıklarımda gizli ufka düşen kaderim Sen asude diyarda bense çeker giderim Zannetme ki ey seyyah! Bu dert beni bezdirir Sen seraba bakarken beni çölde gezdirir Kaçarım bu vadiden gölgemi bırakarak Gözümden akan yaşla köprüleri yıkarak Cesaret meşalesi dokunurken elime En kutlu dua gelir “Bismillah”la dilime Bir hayale sığmaz ki içimdeki vaveylam Beni benden alırken hayalimdeki leylam B Güneşin şulesiyle uzansam bozkırlara Çiçekli yaylalardan sonu gelmez kırlara Ayaklarım bir değse ala tavlı toprağa Renk cümbüşü altında buse salsam yaprağa Kavalın içli sesi alsa beni de benden Çobanın bakışıyla geçsem ruhsuz bedenden Uzaktaki dereler acaba neler söyler? Bulutu takip eden rüzgâr gönül mü eyler? Duadan dilekçe mi arşa çıkan vaveylam Ufkuma ufuk açar kadir-i mutlak Mevlam C Sessizlik sarmalında ağlar dudak uçlarım Zambak çiçekleriyle açılan avuçlarım Gümüşten bir zaman mı gözlerimden düşenler Yarını şenletenler nefsiyle güreşenler Sığınırım gecenin zifiri endamından Kararan perdelerle yükselen o gamından Gökyüzüm tutuşurken yıldızlarım karanlık Bir meteor ışığı vurmadan geçer anlık Sabrım sana dayansa kalbimdeki vaveylam Fatiha, Yasin aşkı içimdeki elif lam D Her gece sessizlikle yıldızlar basar beni Hayalimi kaparak bulutlar asar beni Gel ey özümden ırmak! Deryaya ulaşalım Taşları eritelim kara dağı aşalım Ateşler kora döndü ruhumun yangınından Kelimeler tutuştu sevda çıktı kınından Samyelleri esince fecre kadar uzandı Feryadım arza düştü goncasında gül yandı Çözülmeyen bir yumak mavi gökler vaveylam Sonsuzluk denkleminde hayal ötesi rüyam E Dili yok sanma kalbin gözlerinde işaret Her menzilde bir ibret hayrat içinde hayret Bir renk yangını sarmış gökkuşağı adında Şafaklar kan renginde kızıl haddi zatında İçte başlayan melal karanlık çekilince Tohum tohum yeşeren hüzünler ekilince Sayısız dehlizlerden gün düşerse kapıma Her bir mızrak boyunca gölge uzar yapıma Beni benden alırken göğe çıkan vaveylam Her halime yansıyor içimde kara sevdam F Kalbimin alevine teslim olan gözlerim Coşkun ırmak temposu sana bakan sözlerim Sessiz çığlıklarımla boğulur deryalarda Bir anafor hızıyla girdabım hülyalarda Elinde kamçısıyla teni dağlayan rüzgâr Daralmış boğazları aşıp ağlayan rüzgâr Hüzünlü bir nidanın yankısı vurur cama Boynu bükük biçare gölge düşer yaşama Kaderin çizik hattı bana düşen vaveylam Sabır kuleleriyle korurken beni hülyam G Zehir demleyen zaman daraltır hançeremi Bunalan atmosfere nemli rüzgâr çare mi? Korkular mayalanmış gözyaşı katresine Taşkına dönen sular coşunca deresine Tomurcuklanan öfkem hazan mevsiminde mi? Buharlaşır güvenim sabrımın deminde mi? Kasvetli bakışlarım kezzap döker sesime Bir heyelan inerken yamaçtan hevesime Daralan vadilerden yankılanan vaveylam Ruhumu sıkıyorken çareden uzak dünyam H Yakamoz bırakarak sana gelmek isterdim Ne yazık ki geç kaldın karşı tepeye erdim Sana dudaklarımla bir dua bırakmıştım Küllenen o sevdayı iman ile yakmıştım Hüzünlenme yüreğim baharda çiçek açar Gül kokusu endamın rayiha gülden saçar Derin yamaçlarından gölge düşer kuyuya Hissiz kalırsa âlem uyuya can uyuya Neme lazım diyemem keskin kılıç vaveylam Zalime başkaldırı işte korkusuz kavgam I Boşalsın yüreğimden dalga dalga arayış Sevda bahçelerinde gezerken karış karış Sıkı tut ellerimden gülümsesin bilekler Bir hakikat uğruna yazılırken dilekler Tabuları yıkmalı göklerin uzantısı Bir zahidin söylemi içinde yaşantısı Ruhuna fısıldanır bir duanın şerbeti Sırtlanır dağı taşı içindeki gurbeti Bir direniş marşıyla inlemekte vaveylam Omurgalı bir duruş mefkûremdeki bekam K Bir katre hüzün düştü karıştı gözyaşıma Şiir oldu yazıldı belki mezar taşıma O efsunlu bakışlar müebbet diyarında Geçmişi yâd etmeden meçhuldeki yarında Mecburuz bu iklime uzakları uçurum Mülteci dünyalarda yasaklanmış oturum Ey efkârlı bulut! Oturup dertleşelim O yumuşak kalbinle dertlerle sertleşelim Dünyalara sığmaz ki ruhumdaki vaveylam Seni senden alırken yüreğimdeki leylam 12.05.2017 Tarık TORUN MEB/YEĞİTEK Türk Dili ve Edebiyatı & Coğrafya |