AŞKIN EN SAF HALİ...
Haznesinde bulutumsu coşku,
Gölgeden gayrisi safsata, Ölümlü hücrelerin kanadığı sefaletin de Dik alası z/amansız ısrar Önce korkularımı aldırdım Düşlerimi de az evvel: Konakladığım suretinde aşkın Telaffuzu en zor şarkıydı gözlerin: Hani karadan beyaza inen düş perimde, Namert bir isyanda tünerken nice münafık Zannımca kelamım alındı hem de nasıl Yalanlardan; Zehrini de boca eden ifratında Gök kubbe yangın yeri madem. Dememe meyyal bir önsezide ısrarlı Çatık kaşlarımda gönülsüz bir seğirme babında Elası gözlerimin Edası yine bana özel bir hüzün; Peri masallarında en güzel tebessüm aslında Mağlup geldiğim beşinci iklimde Altıya çeyrek kala; Ah bir de sus payı bir söylem yine nazarında Şiirime kondurduğun buse tadında Aşkın en saf hali. Üstelik derinde en derinde bir hutbe yine Gözlerime çektiği mil bilinmezin, Görmediklerime de kefilim dercesine Başımda miğferim, Ant içtiğimse anlatmaktan men ettiğim Çürük düşlerim Üstelik kovuğunda her birinin En alımlısından bir cefa; Kanadıkça yaralardan akan Cenin babında aslında şimdi Büzüldüğüm yine yüreğin çeperi Hele ki adsız insanların heybesinde Anlatmaya değmeyecek bil ki ne çok ne çok hüzün. Dibinde oynaşan karınca kararınca kıpırtıları Dünden yarına aktarmalı Yarından ötesini boş verdim bile Belki de boş vermişliğime kılıf geçiren Suretinde ölümün Ellerimle kanlı resimler Ölümüne sevdiğim nice insandan hatıra Üstüne içtiğim bir bardak suyu bari çok görmeseler, Dememde bile günah yüklüyüm. Bedellerimi öğüttüğüm yüreğin değirmeninde En hoyrat şarkıyı da mimledim Etraflıca düşündüğüm muteber ihtimalleri Sanma ki kanıksadım durduk yere Kabul mirim; Hüzün tekneme zimmetliyim bir ömür. |