BIRAKMAZ GECELER
Kolay sanma ayrılığın yükünü;
Kan kusturur alfabeye heceler… Tebessümler yasaklanır yüzüne; Kirpiğinde tuz bırakmaz geceler… Kurban ister doğan güneş ahtına; Kör talihin bağdaş kurar tahtına; Yanardağlar çöreklenir bahtına; Kutuplarda buz bırakmaz geceler… Dermanların dertlerine ağlarda; Gam kederin hayalini dağlarda; Sağda fırat solda dicle çağlarda; Ağlayacak göz bırakmaz geceler… Boşa kürek çeker durur gayretin; Aslı ağlar sözde güler suretin; Boğazında düğümlenir hasretin; Dudağında söz bırakmaz geceler… Şükür dedim alnımdaki yazgıya; Eşlik ettim hicran dolu ezgiye; Kader kaleminden çıkan çizgiye; Bakılacak yüz bırakmaz geceler… Gurbet olur kendi yürek yurdunda; Yirmidört saatin yirmidördünde; Nice baharların kalır ardında; Gündüzünde yaz bırakmaz geceler… Gönül mızrabını tutunca eller; Hasret hududunu geçemez diller; Bağrından kopar da sırmalı teller; Dergâhında saz bırakmaz geceler… Ali ALTINLI – 08.05.2017 Saat: 16:56 |