2
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
789
Okunma
Karşı durduğun rüzgâr seni savurup geçti
Şubat’ta doğan güneş seni kavurup geçti
Yâr sandığın insanlar seni devirip geçti
Uyudun! Uyanmadın sanki kış uykusuydu
Ne sen zamana uydun ne zaman sana uydu
Sandın Baba zamanı! Onlar eski zamandı
Hangi kapıyı çalsan hep yüzüne kapandı
Şayet açan olduysa ellerin dolu sandı
Elli yıldır ağladın…! Kimin kulağı duydu
Ne sen zamana uydun ne zaman sana uydu
Gezmeye dağa çıksan Haziran’da sis bürür
Hani eskiler der ya kervan yolunda yürür
Bir deriyi tuzlasan, tuz kokar, deri çürür
Yok derenin çakılı yok denizin kumuydu
Ne sen zamana uydun ne zaman sana uydu
Ne baltaya sap oldun ne de tuttun sapından
Halini sormak için kimse geçmez kapından
Boşa uğraşıp durdun çıkamadın kabından
Geçip giden zamanın tutulmaz kaydı kuydu
Ne sen zamana uydun ne zaman sana uydu
5.0
100% (3)