SÜVEYDÂ
bilmiyorum mu sanıyorsun anne
beni sen sönmek bilmez bir yangından doğurdun doğurduktan sonra rahminin kanamasını üç kulhuvallahu bir elhamla durdurdun bakışlarında lût kavmi’nin felâketini süleyman peygamber’in kuş dili bilgisi’ni aksatmadan biriktirdin sen anne kan-taşı ve acı su’yla yıkadın belleğini bir anne yavrusunu kınalı kuzusunu neden bir yangından doğurur anne akarsular rüzgârlar orada dururken neden bir süveydâ daha ekler ki yüreğine anneciğim, can-evimin paramparçası beni sen sönmek bilmez bir yangından doğurdun üfledin soğuttun bir süreliğine gördün: kapanacak cinsten değildi yaram doğurmasaydın keşke (*): "Eksik Kırlangıç" kitabımdan |