Kızıl Saçlıfeleğin pençesi tuttu boynumdan gür gür kaynar suya daldırdı beni çıkardı bir davul bir tef koynumdan melodik dramla çaldırdı beni sanki borclu çıktım aşka fidyede uzandım biçare meşin sedyede nekahat devrinde sosyal medyada arkadaş kaydından sildirdi beni bakışında batar oldu yün pamuk kurudu damarım büküldü kemik şimdiki halim o derece komik çoluğa çocuğa güldürdü beni ben ondan bir nebze ümit beklerken dertlerime yeni dertler eklerken yüreğimi onun için saklarken elemle kederle doldurdu beni papatya falında dilek diledi göz göze gelince lafı doladı ne bir lokma verdi ne de suladı bahar mevsiminde soldurdu beni geceleri onu arıyordum da uyurken vuslata eriyordum da kızıl saçlarını tarıyordum da en tatlı rüyadan kaldırdı beni berrak yüzü benzer kaygan sırçaya kıskançlık yetirir sesi serçeye sayamayacağım kadar parçaya lime lime etti böldürdü beni şapkamı selamlık sallayacakdım yakamı düzeltip gülleyecekdim babamı da dünür yollayacakdım anasına kötü bildirdi beni bilmedim suç muydu ona tutulmam çile ordusuna asker katılmam elimi uzatıp geri itilmem sevgiden sefadan yıldırdı beni hayat sınırlıdır gidiyor giden sormamız abestir bu gidiş neden nefesle hareket etse de beden kızıl saçlı bir kız öldürdü beni 15 Nisan 2017, Almanya |
Çok Beğendim...
Tepriklerimle Kutlarım...
............................................Selam ve saygılarımla.