KÖR AĞITLAR...
Açlığın nizamında kör ağıtlar;
Düşkün bir kadın tadında bilmece, Seğirten mıknatısı yüreğin en debdebeli yok oluş. Az sonra kopacak fırtınadan mütevellit olsa keşke Yaşam gayesi. İsinde saklı, Ser verip sırlara döktüğü nameleri de Fukara yetilerin ayyuka çıktığı kayıp menzil. Gövdesinde hınzır ve metruk bir yanılsama, Tadında yoksunluğun daimi varlık tasası, Yine ömrün ikbalinde göreceli bir saltanat; Keşke boca etsem derdi tasayı Ve uzansam boylu boyunca Artık hangi şerh ise düştüğüm Olmaz mı yüreğin yongası? Yine açtığı her parantez Tanrı’nın Bir de ölümüne sevdalandığım umutlarımdan geriye Kalan onca tortu yine pervasız bir kıble Şu beşeri tantananın gölgesinde Yerleşik o düzende kanıksanası bir rahle Duaları buyur ettiğim: Andan müteşekkil, Sondan yana tüm tasası, Dünde kalsa da tüm yası… Sakıncalı mı yoksa onca zümre? Hani peşrevinde aşkın Bir de eremediğim sükûtun güncesine Koyduğum son ibare: Bir gönülde saklı bir de yüksündüğüm Ölü lehçesinde çocuk isyanlarımı feragat ettiğim Ne çok kalburüstü yankı: Bir duyulmazın indinde bir de görmediğim Karanlığın seyrinde dalışa geçtiğim… |
Sevgi ve saygı ön planda...
Kutlarım...
__________________________________Selamlar.