Çirkin
Yarın durmuş
Gün durmuş Gün batmış Kime ne Ey koca dünya İçinde barındırdığın Onca şey arasında Bir ben miyim çirkin olan Kime ne yaptım Sana ne yaptım Nazlanma Nazlanma da söyle bana Gine darmadağan Yalnız ve bitap Cebimde meteliksiz Soğuk,yağmurlu Yürüyorum Kalabalıklar içinde Eskişehir sokaklarında Kimine hay Kimine pay Yoksa vay günümü Hangi usulü denesem Kalbimde hep sancı Her bakan gider Yürekte kocaman bir acı O kadar alıştım ki Kaçanın Arkamdan vuranın Yasını tutmaya Her iklim de yalan Pervaneyim Sönmekteyim Belki de ölmekteyim Görmüyormusun Ey koca dünya Bir ben miyim çirkin olan Acılarımızdan beslenen Soysuz yalancıların Maviye bürüdükleri Karanlıklar Kuzu postundan,kurt yapmışlar Bütün sözlerimi Sokak köşelerine yazdım Haykırdım avazım çıktığı kadar Yollar uzun Hayat kısa Git gidebildiğin kadar Gün geçip Zaman bitmeden Aklın varsa Ömrümü Ömrünün ayaklarına kul eyledim Dişimi tırnağıma kattım Her derdine derman olup Bunları kendime iş eyledim Sırtını dönmeye gör Bir tane soytarıdan ÇİRKİN sözü duyacak kadar Tükendim Sana hüküm giydiriyorum Soytarı Kalbimin derinliklerine Müebbet’e gönderiyorum seni Söyle ey koca Dünya Ben miyim çirkin olan |
Güldü
Güldü güldü yâr güldü
Elinde olan güldü
Yâr bakıp bana güldü
Gülle gülüp cilveyle
Bana sunduğu güldü.
---- 30.09.1960 - İslahiye
İsmailoğlu Mustafa YILMAZ – İstanbul