Tedrisat aldım âlimlerden
Anlamadın da bilimlerden
Kitaplar dolusu dilimlerden
Yemem için; şükür verdin

Devletin malı deniz dediler
Sen yiyemezsin asla dediler
Var olanı hep önüme serdiler
Yemem için, bin şükür verdin

Bisküvi, kola, pirinç satardım
Bulgurların arasına taş atardım
Aklaşmadan önce aç yatardım
Aklaştığın anda; şükür verdin

Taşarla oyuncak ev yapardım
Hanım istedikçe sana bakardım
Hanıma bende türban sarardım
Sarım da Allahlım, şükür verdin

Emekliye bakar dergâhta yatardım
Fakirin elindekine kinle bakardım
Çalışanın aldığına çok yanardım
Alayım ondan derken; şükür verdin


Bir pir dergâhın kul idim kapısında
Sahip olayım gelenlerin kafasında
Her biri çıkarken boyalı basında
Bende olayım derdim, şükür verdin

Yüreğimde kazanma hırsı yerken
Herkes podyumlarda endam ederken
Ben neden aralarında yokum derken
Erkenden bana da nasip, şükür verdin


Avrupa’ya gıptayla bakardım, mescitten
Beni de alılar mı aralarına düşlerdeyken
Dinler kardeşliğini bahşettin beklerken
Avrupa’da payitahtlardan, şükür verdin

Oğul uşak hısım akraba işsiz kalmasın
Bunca desise ile kazanılan zay olmasın
Sahipsiz ormanlar garibana kalmasın
Emanetime nasip olsun, şükür verdin