İSTANBUL -AZİZ İSTANBUL-
İSTANBUL -AZİZ İSTANBUL-
Tarifsiz bir aşkla seviyorum seni aziz İstanbul eşsiz sevdalar yaşatıyorsun aşıklarına her anı bir ömre bedel Eyüp Sultan’ın cehennemi olmaz burada mutlu olanın, şeytandan kaçar gibi kaçınıyorum sana zarar vermekten cennette gezer gibi dolaşıyorum gül bahçesi Yedi Tepelerini engelsiz görüyorum Otağtepe’den Hisarlarını bir Surlara bir Haliç’e bakıyorum Okmeydanı’ndan bir Sarıyer’i bir Beykoz’u kucaklıyorum Yûşa’dan Fenerlerden Kavaklardan yüzerken Boğazı selamsız geçemem Kanlıca’dan Emirgan’dan küfre kilit vurmuş Anadolu-Rumeli Hisarlarından, insanlık tarihini selamlayarak geçen gemilerine el sallar sahillerinde munis insanların, Aziz Mahmut Hüdai Üsküdar’dan Aşiyan’dan Yahya Efendi erguvanlar arasında Şemsi Paşa seyrederek Salacak’tan Beşiktaş’tan Sinan Paşa selamlaşırlar birbirleriyle yudumlayarak kahvelerini, bir sevda tepesi denizinde Kız Kulesi çizik çizik gökyüzünü kanatan camdan gökdelenlere inat tarar ıslak saçlarını, Fatih’in, Sultan Ahmet’in, Süleymaniye’nin kubbeleri ve şahadet parmağı minareleriyle öteler ötesine ruhumla bedenimle yükseliyorum mest oluyorum, Çamlıca’dan seyre dururum da içimden gün ışığını sevemez toprakta tohum seni sevdiğim kadar; Fatih Sultan Mehmet kadar seviyorum seni canım, Aziz İstanbul!.. Murat Kahraman 15.04.2000/Kavacık |