geçmiş zaman ağıdı
o’na...
Senin yoktu kara saçların Atını koyvermiş bir rüzgarda savurduğun yolumu Nerde yitirdiğimi bilemedim-di Birikinti ve tuzlu ay gecelerde Yırtıcı ve atmaca Bir alem konardı Demir ve sert Yörüngesine Usul usul emiyorken Kızılırmak Toprağın al sütünü Bebekler ülkesinde salgını vardı zamanın Gök türbenin kubbesini geziyordu Gizli bir sessizlik İzine basarak yürüyordu bir öteki ayağım Ayağını kopardığım karınca Kanat açmıştı mevsimi gelince Her yerini ısırıyordu uzak yaşımın Bindiği doru attan kan veriyordu Kibele Herkese Pervane ve akrep Ecel bozlağı çağırıyordu eş ateşe Altyazısı Kelime buzdağlarının Ağır batıyordu dilimde kar ve buz Evet,suyun o beyaz lehçesi Diyemiyordu diyeceğini Simetrisini bozsaydım her şeyin Diğer yarısını alsaydım ellerinden Kara saçların olacaktı senin Yarı yüzünde,tek- elinde Kimbilir? belki de Taşacaktı denizlerin… |