SEN BU AŞKA NASIL KIYDIN
Sen bu aşka nasıl kıydın,
Nasıl bir ihanetin ortasında kaldın. Farkında mısın sevgili, Bir inat uğruna neleri göze aldın, En zirvelerden en diplere daldın. Hiç düşündün mü, Sen sana böyle ne yaptın... *** Şimdi ben kalbimi, Sen vicdanını nasıl susturacaksın. Bu yaptığına, Nasıl bir bahane bulacaksın. Gayrı gözüm görmez seni, Kulağım işitmez sesini. Kalbim bile, Anmaz bir daha ismini. *** Sen bu aşka nasıl kıydın. Elini bu ihanete nasıl buladın. Bir başka ten ne demek, Daha doğru değil miydi? O bedenin yerine, Toprağın koynuna girmek. *** Düşünmedin mi; Gün gelip her şey yalan olunca, Dillere destan güzelliğin solunca, Hani diyorum ki yaşlanınca, Ya da elden ayaktan düşünce, Söyle kim kalacak yanında. Baharın solup ömrün hazana dönünce. *** Oysa ben senin derinlerini sevmiştim. O derinlere ne hazineler gizlemiştim. Ne sırlar saklamıştım, Öyle mahremdin ki, Ben seni bana bile yasaklamıştım. Şimdi kimlerin ayak izi kaldı toprağında. Kimlerin gözü kaldı cennetinde. Kimler seni meze etti sohbetinde. *** Sen bu aşka nasıl kıydın, Bunu ikimize nasıl yaptın. Aklın mı başında değildi. Yoksa kalbin mi nefsine boyun eğdi. Keşke bu can bunu duyacağına öleydi. Öleydi de bu günleri görmeyeydi. Celal BAHAR |