YAZA YAZA BULUYORUM YOLUMU...
Zaman aykırı bir nota
Bir de hicap edilesi bir yangın Yüreğin mağarası. Hanidir usul bir şarkıda gizem, Kırık bir hecede nizam Bir de eremediğime dair rivayet, Konuşlu yangınların da mabedi aykırılığı varlığın. Dolu bir sandık kadar yüklü mü de Serzenişin biri bin para. Kutsadıkça aşkı Tanrı, Kanadıkça evrenin merkezi, Yakut gözlerinin esiri bir ferman diyemediklerim: Kopup geldiğim inzivamdan, Aykırı bir ruh kadar çıkmışsa yoldan Yüreğin mecburi istikameti: Hanidir tenezzül etmez eşrafım Damladıkça hezeyanım Ayağımın altında ezilir matem, Sonradan görme bir aşk kadar yürek yarası, Sonsuzluğun da mecrası neyse anlatamadığım: Bu yüzden saklıyım dizelerde Keşke bilsen de; Gelse gönül dize Yine da canın sağ olsun; Rehavetini ömrün arkamda bıraktım Bir de işkillendiğim pervasızlığında Yoksa beyhude bir kelam mıyım da nezdinde evrenin, Sanma ki sevdaya perde çektim. Sadece andığımda saklı mazim, Anlatacaklarımsa ezelden yara, Yaza yaza buluyorum yolumu; Yas’a bağlı benliğin vardığı rükû; Adını sen koy adsızlığımın, İnadına seviyorum varlığına inat İkliminde nefret yüklü ölü dervişlere de ithaf en Mecramda bir kalem bir de yanan sevda ateşi, Kıblemde bağdaş kurmuş bekler beni Yüreğin niyazında saklı melekler, Bir de diyemediklerime meyyal Şu sinemde çöreklenen deyişler. Zan altında zaman, Fazlasıyla tedirgin insan ki lehçesi kalabalık Bir şehirde satılmış tüm şiirler Yine fabrikanın duman tütesi bacasında Yalnızlığı örseleniyor kayıp mizaçların Savruk nidalarında da şekilleniyor İsyan bilinesi bir güruh küfürle yıkanıyor Şehir ve şiir yüklü gök kubbe. Damıtılmış ikrarlarda sükûtu erteleyen insanoğlu; Fazlasıyla tetikleyici imler ve insanlar, Kanıksanası coğrafyanın da üstünlüğü pür-telaş Gökdelen nidalar göksüz yüreklerde göz süzen Kayıp ikrarlar kancık imlerin muhafazakârlığı Bir bentte bir de sinenlerin gölgesinde dokunuş; Karaçalı aşkın kara yüzü Yine lanetinde şeytanın. Kayıp şiirlerin kanayan dizeleri, Şairlerin de diz boyu yalnızlığı mimlenmiş bir kere; Cefası yüreğin, Sefası hüznün Bir de edası şehla bakışların cüreti ile yıkanan mısralar, Adam boyu hüzün hatta rakımı kayıp şehirlerin de hüznü Karışmışken geceye ve benliğe, Dokunaklı bir tevekkül ağlayan imlerde; Densiz seyrinde bilinmezin, Hadi çağır bir kere, dercesine Marifetmiş gibi ölümün bağrındayım bu gece. |
yüreği hoş tutar
azıcık da kıskançlık
tuz biber olur özleme ...
Karşılıksız sevgi
güzelliğe asil bakar
azıcık da yalnızlık
toz pembe olur özleme ..
yazan: şebnem örs