Ey Canan...
bana hor bakışındı beni kötü yazdıran
yapdığım fedakârlık az mı geldi ey canan ben içmeye kalkarken senin için baldıran seni rahatsız eden söz mü geldi ey canan hayat diye bindiğin ırmağın salı mıdır gıda aldığın kaynak şeytanın balı mıdır bizi fitneleyenler Allah‘ın kulu mudur kâmil insan umdun da yoz mu geldi ey canan ruhumu ısıtırken bu sevdanın buharı zulm’oldu nazarının her zerresi beheri ben hayal ediyorken seninle bir baharı bahar ve yaz görmeden güz mü geldi ey canan kalbim oldu düz tahta şiddet çivi çakıyor dost bildiğim insanlar istihzayla bakıyor kazanlar üzerime kaynar sular döküyor ben yanıyorken sana buz mu geldi ey canan bir masumu suçlamak kolay ama günahdır iftiranın bedeli bilemem kaç bin ahdır kaçıp saklandığın yer ne menem bir cenahdır dağlar tepeler sana düz mü geldi ey canan sapladığın bıçağın durur kını masanda bana husumetinin hışmı kanı masanda beni yar bilmesen de artık tanımasan da çektiğim dertden sana haz mı geldi ey canan sormadan olmaz sana aşk mı benlik mi geldi bir gün bir dakika ve bir anlık mı geldi kalbine ya mağrurluk ya pişmanlık mı geldi son minvalde içine cız mı geldi ey canan |
selam ve saygılar