OĞUL
Bir yörük köyünde başlar hikaye
Neyi düşlediler ne idi gaye Benim dahilim yok çıkarmam paye Baba tezgahında işlendim oğul Babam bu belkide vakit bulmadı Yaşadım kaç sene kaydım olmadı Yukardan öl diye emir gelmedi Nüfus kütüğüne fişlendim oğul Keş ile ekmeği azığa kattım Köyün yaylasında çok oğlak güttüm Kavgaya karıştım güreşler tuttum Büyüdüm serpildim dişlendim oğul Kendisinin yoktu bir ceket aldı Mutluydum aklım babamda kaldı Arada boş buldu mektebe geldi Notlarım yüzünden haşlandım oğul Gitti gelin oldu kim bilir kime Adını versem de kimseye deme Belki Ayşe idi belki Fadime Bir ahu gözlüden hoşlandım oğul Yüreğimde saklı tuttum coşkumu Tenhalarda gizli sundum meşkimi İnat ettim ilan ettim aşkımı İtildim kakıldım dışlandım oğul O benim ömrümün en kutlu yanı Ülkünün uğruna koymuştum canı Yakında bir yerdir sandım Turan’ı Bende hayal gördüm düşlendim oğul Çalıştık okuduk mektepler bitti Devlet bu bizi de sürüye kattı Dayımız yok diye doğuya attı Vuruldum sürüldüm taşlandım oğul Yetişmiş ağacın yemişi olur Sarrafın altını gümüşü olur Dediler erkeğin bir eşi olur Büyükler buyurdu eşlendim oğul Harcadım hoyratça gençlik çağımı Hazanlar geldi de bozdu bağımı Döğüldüm yayıkta verdim yağımı Önce ayran sonra keşlendim oğul Yaradan ölümü sıralı versin Tasayı kederi aralı versin Benimde gözlerim mürüvvet görsün Herkes gibi bende yaşlandım oğul Z İ Y A A C A R 10.03.20017/KONYA |