BEŞİBİRYERDE
-I-
ÇIĞ Ben de belki yürür sandım Kar yerleri kürür sandım Birden çığ düştü üstüme Aşkın beni sürür sandım Aşkın ile baş edemem Tüm ömrümü kış edemem Sorana hiç bir şey demem Seldir beni sürür sandım Bak ciğerimden kan aktı Yüreğim bir volkan açtı Kim darda bıraktı kaçtı Kadir mevlam görür sandım Var git üstümden kara kış Var git başımdan kara kuş Önüm iniş ardım yokuş Dağlar benle yürür sandım -II- AÇIK Kabul etmezsen suçunu Yolum yolum yol saçını Topla şimdi sar göçünü Sana bütün yollar açık Seninle aynı yuvada Yandı yüreğim tavada Çevrilmiş eller havada Seni saran kollar açık Az mı çektim yar ben senden Kaç kez çıktı can bedenden Öldüm öldüm dirildim ben Başa gelen haller açık Saklı gizli hesabın var Kalbinde kin fesadın var Ölüme mi susadın yar Döktüğüm şu diller açık Aktaş’ım sil, sil gözünü Anlayan yok ki sözünü Al eline vur sazını İnleyen şu teller açık -III- BAŞKA İnsan kızıyor söylüyor Fakat gerçek hayat başka Yeri geliyor sövüyor Din iman dayanmaz aşka Keşke her söz güzel olsa Tek tek sana özel olsa Bütün bağlar gazel olsa Sen goncasın solmaz aşka Dinmez yürekte fırtına Dağlar yüklenir sırtına Yalnızca senin hatrına Açar güller başka başka Bak Allah iyi demiyor Gezmene izin vermiyor Seveni gözün görmüyor Ne işin var karda kışta ? Gel sen gülüm güneşe gel Gülsün yüzün pür neşe gel Hayale gel ,gel düşe gel Rüya gibi bu el başka... -IV- YAĞMA Yer çatladı gök patladı Üstümden bir çığ atladı Acep sel mi aldı seni Kahpe felek mi sakladı Karlı dağlar karlı dağlar Dumanlı efkarlı dağlar Ben de bir ceylan yitirdim Yar koynunda var mı dağlar Çok aradım bulamadım Hep ağladım gülemedim Neredesin bilemedim Kahpe felek mi sakladı Dumanını yeller alsın Güllerimi seller alsın Sevdiğimi eller alsın Böyle yağma var mı dağlar -V- SİNCANLI Ankara’dan gelir , gelir Sincan’dan Yar sen de mi beni seversin candan Zehir olsa aşkım, iç bu fincandan Yar gözlerin gece karaymış senin Söyle dertlerini derman olayım Padişah elinden ferman olayım Sen bir taneciksin harman olayım Gönlün ince sırça saraymış senin Dal kırılmış ince düşmüş gül yana Bu acıya gönül nasıl dayana Kin ile nefreti koyma dünyana Hasretin kanayan yaraymış senin Onulmaz dertleri onan el misin Her seher başımda esen yel misin Yokluğunla coşkun akan sel misin Aşkın sonsuza dek var-ay-mış senin... Şaban AKTAŞ-28.01.2006 Duygu yoğunluğu ile peşpeşe ’Aşık Geleneği ’ ile yazılmıştır. (Yazılış süresi yaklaşık iki saat .) |
Padişah elinden ferman olayım
Sen bir taneciksin harman olayım
Gönlün ince sırça saraymış senin
Beşi bir yerde, beşi de mükemmel
Duygularınız hiç eksilmesin bir çığ
gibi büyüsün her daim....
Kutlarım, mükemmeldi, sevgilerimle.