ÇİSE-IV-(DÖRDÜNCÜ REPLİK) ... bir içimlik ömrümüz ince belli bir kadehe müptela ah hayat ah! geniş ağızlı karanlık derinliği geniş aydınlık ortası dar boğucu bir kadeh ilk yasayı var eden tüm nesnelere bir in bu kadehte içelim çaldığımız zamanın lezzetini damağımız ıslanır belki ama önce rafine etmeli ömrü kaynatmalı bir çaydanda bize en yakın ocakta lazımımız var daha ocak tamam biraz odun yoksa ne anlamı kalır çaldığımız zaman(ın) kadeh vitrinlik olur bunlar olmadan ocağımız üç taştan sağdaki renksiz öfkeden bir bataklık kadar sinsi soldaki sim-siyah bir intikam intihar kadar çirkin arkadaki taş ise pembe adı sevgi ocağın önü boştur koyacak taşımız yoktur rüzgara bırakmışız o boşluğu bir de uçurumlara belli ki ateş soluk alsın istiyorduk ateşi sunakta kesmeyi öğrenmemiştik daha bir de adak gibi boğazlayıp boğmayı kaç ömür kaynatmıştık bu ocakta kaç hayat o kadar içmişiz ki bu iksiri bir ilmik izi bırakmış gırtlağımızda bir de ağlayan gül sulieti boğazımızda kaç uçurum tükettik kaç yangın kaç şimşek çektik üzerimize bir çaydana koysak ömrümüzü kaynatsak bu ocakta belleklerimizde bir tavşan kanı tezahürü kırmızı görmeğe başlayacağız dünyayı sap-sarı bir serapta .... |
GÖNÜL KALEMİNİZDEN
TEBRİKLER