Kırk Eylül Yaşadım
Dağlayın gözlerimi
sevdiğim mavi sönsün yıldızları vurun düşsün gökyüzüne nispet yasaklayın sevdiğim şarkıları sürün sürgüne pencereme konan şu isyankar griye çalan martıları dağlayın gözlerimi karanlığa bırakın okumazın kitap,şiir koparın dilimi haykırmasın ezan, vatan, bayrak beni bırakın böyle bırakın prangalara vurulu böyle isyankar böyle dermansız böyle anlamsız yasaklayın umutlarımı zincirleyin asi zihnimi böyle yankılansın sükût öyle derin ki bakışım öyle dimdik ki duruşum koyun beni kara toprağa alevlesin bağrımda tam bağımsızlığın kül gibi kor yangınları adam gibidir ölümüm gözü pek aldırmadan dar ağacı başım üstüne yağlı urgan madalyam özgürlüğümü satmadım vurun bitsin özlem bir eylül yağmuru seher sonrası haysiyetim adım kalmalı yazılı mühürlü sayfalarda ebediyen... Eylül bir mazi bir yiğit ölüm kolay yaşamak zor kırk yaşında kırk çeri gibi... ..... |