BU SEVDA BİTMEZ...
Yağmur çisil çisil yağacak ve ıslatacak yüreğimi
Her damla yağmurla bir nebze daha artacak içimde aşkın Toprağı yarıp güneşle tanışan bir tomurcuk misali yeniden doğacağım seninle İsminle güzel bir Gül olacağım sultanım Ve gülü her koklayışımda Gül kokuna hasretle yanacağım Yüreğimde yalnızca nevbaharda açmaz güller Yediverendir gönül bahçemin gülleri Ve avuçlarımda her dem bir Gül-i Rana Senden aldığı kokusuyla can verir, bu aciz cana Şükürle yaşıyorum adını anabildiğim her ana Sen yoksan efendim hayat yok bana Bir leş gibi yaşamaktansa yokluğunda bu can çok bana Cennet seninle güzel Gül yüzlüm Eğer yoksan ölüm zor bana Ve yoksan efendim Muhammet Rasulallah denilince dizlerim üstüne çökeceğim Bilal misali Yoksun diye kimse örtüme el uzatamayacak Ve yoksun diye kimse susturamayacak davudi sesiyle ezan okuyan müezzini Yoksun diye kimse mahkûm edemeyecek seni sevdiğim için beni Ben adınla sevdim seni Onlar ne derlerse desinler övülmüştün sen, Rabbim seçmişti seni Onlar ne derlerse desinler sevmişti seni Rabbim Bende seni rabbimin adıyla sevdim Şimdi güller adınla güzel sevgili Kokunla güzel kokusu Şimdi hasret seninle güzel sevgili, Acınla güzel sancısı… Gözyaşlarım seninle değerli Çünkü sensin dünyada tek değerli Sevgili Sensin kâinatın yaratılış sebebi Ve ne güzel haslet sana ağlayabilmek Ne güzel her damlası Medine kokan âcizane yaşları seyredebilmek Karanlık gecelerimizi ve karartılan gündüzlerimizi seninle aydınlatabilmek ne güzel… Habbab gibi kızgın demirlerle dağlanmasa da başımız Gönüllerimizi dağladılar adını her andıklarında kâfirler Sümeyye kadar yakmasalar da canımızı Gönüllerimizi yaktılar efendim Ve Sümeyye olmak için geldim kapına Vahşi gibi yüzüm yok senden aman dilemeye ama Onun gibi aşkınla yanmaya geldim kapına A namı, babamı, canımı sana feda etmeye geldim sevgili Seni Ebubekir sıddık gibi sevmeye geldim Aliyyul Ekber gibi teslim olmaya geldim nuruna Gözlerimi kapadım Medine’deyim işte İşte yanı başındayım Yeşil örtü üzerine düşüyor gözyaşlarım Hıçkırıklar arasından sıyrılıp gönlümü titreten Ayak sesleri geliyor kulağıma uzaklarda bir yerlerden Ebubekir mi bu gelen yoksa Fatımatüz’zehra mı ağlayacak benimle sana Bir damla daha gözyaşım düşüyor ravzana ve dönüyorum yalnızca sensiz, ama kimsesiz yurduma Gözlerimi her kapadığımda Medine geliyor aklıma şimdi Ellerimi her kaldırdığımda semaya, bir avuç gözyaşıyla dönüyorum dünyaya Yüreğim hep yanı başında sevgili, Bense güller dermekteyim kutlu dost diyarına Güller dermekteyim sana sunabilmek için Her gül yaprağıyla birlikte aşkın nakşoluyor gönlüme Ve güller dermekteyim seni hakkıyla sevebilmek için Sevgini sevmekteyim her dem Açınca gözlerimi lal olsa da dilim kâfirin karşısında Karanlıklar ülkesine geri dönmek zorunda kalsam da Dikenler batsa da ayaklarıma gül bahçesinden ayrıldığımda Sevgini sevmekteyim her dem Gönül görebilse kâfirin karanlık düşlerini Avuçlarım yaş yerine kanla dolsa Solmaya yüz tutmuş güllere su verecek yürek olsa ben de Ve Hamza’nın cesareti olsa yüreğimde Ali’nin sevgisi, Ebu Bekir’in sadakati olsa Seni sevmekteyim derdi dilim, her dem seni sevmekteyim yazardı elim Ama söz veriyorum sevgili bir gün seni hakkıyla sevebilmeyi öğreneceğim Seni sevebilmek sana layık olabilmek sevdası yakıyor gönüllerimizi Ve var oldukça dünya sönmeyecek İslam meşalesi Var oldukça dünya bitmeyecek bu sevda, Kâfir ne yaparsa yapsın bu sevdayı bitiremeyecek Eğer Kuranda saklıysa sevgin, hepimizin elinde birer kuran Her yaprağında sevgini yudumluyoruz Biz mücahideleriyiz bu sevdanın Her nefeste sevgini soluyoruz Seni seveni seviyoruz, seni sevmeyi seviyoruz, senin sevdiğini seviyoruz Seni sevebilmeyi öğreniyoruz burada Biz mücahideleriyiz bu sevdanın Ve biz var oldukça dünyada dinmeyecek bu yağmur, bitmeyecek bu sevda Söz veriyoruz sana sevgili ,BİTMEYECEK BU SEVDA ….. |