6
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1278
Okunma

Yağmur çisil çisil yağacak ve ıslatacak yüreğimi
Her damla yağmurla bir nebze daha artacak içimde aşkın
Toprağı yarıp güneşle tanışan bir tomurcuk misali yeniden doğacağım seninle
İsminle güzel bir Gül olacağım sultanım
Ve gülü her koklayışımda Gül kokuna hasretle yanacağım
Yüreğimde yalnızca nevbaharda açmaz güller
Yediverendir gönül bahçemin gülleri
Ve avuçlarımda her dem bir Gül-i Rana
Senden aldığı kokusuyla can verir, bu aciz cana
Şükürle yaşıyorum adını anabildiğim her ana
Sen yoksan efendim hayat yok bana
Bir leş gibi yaşamaktansa yokluğunda bu can çok bana
Cennet seninle güzel Gül yüzlüm
Eğer yoksan ölüm zor bana
Ve yoksan efendim
Muhammet Rasulallah denilince dizlerim üstüne çökeceğim Bilal misali Yoksun diye kimse örtüme el uzatamayacak
Ve yoksun diye kimse susturamayacak davudi sesiyle ezan okuyan müezzini
Yoksun diye kimse mahkûm edemeyecek seni sevdiğim için beni
Ben adınla sevdim seni
Onlar ne derlerse desinler övülmüştün sen, Rabbim seçmişti seni
Onlar ne derlerse desinler sevmişti seni Rabbim
Bende seni rabbimin adıyla sevdim
Şimdi güller adınla güzel sevgili
Kokunla güzel kokusu
Şimdi hasret seninle güzel sevgili,
Acınla güzel sancısı…
Gözyaşlarım seninle değerli
Çünkü sensin dünyada tek değerli Sevgili
Sensin kâinatın yaratılış sebebi
Ve ne güzel haslet sana ağlayabilmek
Ne güzel her damlası Medine kokan âcizane yaşları seyredebilmek
Karanlık gecelerimizi ve karartılan gündüzlerimizi seninle aydınlatabilmek ne güzel…
Habbab gibi kızgın demirlerle dağlanmasa da başımız
Gönüllerimizi dağladılar adını her andıklarında kâfirler
Sümeyye kadar yakmasalar da canımızı
Gönüllerimizi yaktılar efendim
Ve Sümeyye olmak için geldim kapına
Vahşi gibi yüzüm yok senden aman dilemeye ama
Onun gibi aşkınla yanmaya geldim kapına
A namı, babamı, canımı sana feda etmeye geldim sevgili
Seni Ebubekir sıddık gibi sevmeye geldim
Aliyyul Ekber gibi teslim olmaya geldim nuruna
Gözlerimi kapadım
Medine’deyim işte
İşte yanı başındayım
Yeşil örtü üzerine düşüyor gözyaşlarım
Hıçkırıklar arasından sıyrılıp gönlümü titreten
Ayak sesleri geliyor kulağıma uzaklarda bir yerlerden
Ebubekir mi bu gelen yoksa
Fatımatüz’zehra mı ağlayacak benimle sana
Bir damla daha gözyaşım düşüyor ravzana ve dönüyorum yalnızca sensiz, ama kimsesiz yurduma
Gözlerimi her kapadığımda Medine geliyor aklıma şimdi
Ellerimi her kaldırdığımda semaya, bir avuç gözyaşıyla dönüyorum dünyaya
Yüreğim hep yanı başında sevgili,
Bense güller dermekteyim kutlu dost diyarına
Güller dermekteyim sana sunabilmek için
Her gül yaprağıyla birlikte aşkın nakşoluyor gönlüme
Ve güller dermekteyim seni hakkıyla sevebilmek için
Sevgini sevmekteyim her dem
Açınca gözlerimi lal olsa da dilim kâfirin karşısında
Karanlıklar ülkesine geri dönmek zorunda kalsam da
Dikenler batsa da ayaklarıma gül bahçesinden ayrıldığımda
Sevgini sevmekteyim her dem
Gönül görebilse kâfirin karanlık düşlerini
Avuçlarım yaş yerine kanla dolsa
Solmaya yüz tutmuş güllere su verecek yürek olsa ben de
Ve Hamza’nın cesareti olsa yüreğimde
Ali’nin sevgisi, Ebu Bekir’in sadakati olsa
Seni sevmekteyim derdi dilim, her dem seni sevmekteyim yazardı elim
Ama söz veriyorum sevgili bir gün seni hakkıyla sevebilmeyi öğreneceğim
Seni sevebilmek sana layık olabilmek sevdası yakıyor gönüllerimizi
Ve var oldukça dünya sönmeyecek İslam meşalesi
Var oldukça dünya bitmeyecek bu sevda,
Kâfir ne yaparsa yapsın bu sevdayı bitiremeyecek
Eğer Kuranda saklıysa sevgin, hepimizin elinde birer kuran
Her yaprağında sevgini yudumluyoruz
Biz mücahideleriyiz bu sevdanın
Her nefeste sevgini soluyoruz
Seni seveni seviyoruz, seni sevmeyi seviyoruz, senin sevdiğini seviyoruz
Seni sevebilmeyi öğreniyoruz burada
Biz mücahideleriyiz bu sevdanın
Ve biz var oldukça dünyada dinmeyecek bu yağmur, bitmeyecek bu sevda
Söz veriyoruz sana sevgili ,BİTMEYECEK BU SEVDA …..
5.0
100% (1)