Mahkumun Gözyaşı
Alacakaranlık
Bürünmüş gözlere Loş bir sokağında bu kentin Mahkumun gözyaşı... Ve Dilencilerin siluletleri Yansır maviye solgun Eski dertler yazılır suya Karanlık çökmüş kalplere... Tek ışık Birkaç sokak feneri Ve hep kalabalık bu kent Burda sinmiş lalelere Meyhanelerin kokusu... Ve Şaşkın Koşuşturan insanlar arasında Burada Bir umut bir hayal bir sarhoş... Küskün insanlığa Koca bir kentin yalnızlığı Bu yerde Mutluluğu arayan hüsran... Alçakgönüllü ikramı Bir kadeh zehir Bu şehirde Namus olmuş para... Ana avrat söven edepli İşini uyduran mert Dürüst olan namert Mahşerin süvarisi yakın... Göz dikmiş yarasalar Hepsi mazlum kanlara Yıkanmış Gecenin yaratıkları... Tanrı bilmezler Onların içinde taht kurmuş şeytan Burda Sıradan insanlar zavallı... En aşağılık gözyaşı döken Dilenci Ay ışığı nurlu Yansır gölğesinde... Dilencilerin siluetleri; Ve hep kalabalıktır fakirlik Burda Zenginin sofrası haram dolu... Şeytan insanlar arasında Burada Bu yerde Yalnızlığı buluyorum... Alçakgönüllü mehtap Bu kentin delikanlısı kancık Ana avrat söveni yiğit İşini uyduran adam... Soyguncuya hayran genc kız Hepsi bu karanlığın yaratıkları Onların da içinde, var mı tanrı korkusu Benim gibi... Sıradan insanım yok mu yerim Bu şehirde Düşüncem darağacına Hadi asın beni... İnsanın en aşağılık olduğu yerde... .... |