Bir akşam vakti sen de çıkagelBir bal arısı bir kelebek konmuş senin gül tenine Az önce buradan bir şiir geçti miydi üstüme başıma bulaşan oysa derim geçtin geçtin ama neden neden lavlarını püskürtüyorsun sensizliğin kapıları üzerime paslı asma kilitlerle kilitli bilesin ömrün diğer yarısı senken hadi gel aç perdelerini diyorsam cevap ver dolunay ne ki sen bana bir yüzünü göster yeter bir bal arısı bir kelebek konmuş senin gül tenine saçlarına rayihalar sür de üstüme sinsin bekle yağmur dinsin deme yağmur altında daha güzelsin kevsersin ab-ı hayatsın hele sen başını bir koy şuracığıma saçlarından yayılan o ıtırla mest olayım sermest olayım bir fincan kahve için çal kapımızı gel ocağıma gecenin en derin karanlığında dolunay gibi doğ odama bir bahane bul çal kapımızı muhtemelen annem açar kapıyı o zaman en güzel gülüşünle gül bir bal arısı bir kelebek konmuş senin gül tenine leylak’lar hücum etmiş yenine koyun kuzu dönerken evlerine bir akşam vakti sen de çıkagel Yüksel Nimet Apel 10/Şubat/2017/Bodrum |
Gönül rahatlığıyla, anlatımınızı okudum ve güzel şiirinizi taktir ettim…
Çok beğendim…
............................. Saygılarımla selamlar…