mülkutanma yol yanağından bütün gelincikleri otur dizlerimin dibine bana tut ısınayım denizler oturmuş gözlerini aşklar kaypak zamanlar kadim olsa da yeşiline kanmışım gövel ördeklerin o göl senin o göl benim çarıklarımın deliklerini sorma çıraklığıma say kadrin bilmediğimi emanetinin ve har vurup harman savurduğumu kapına gelmişim hırkası mülk-ü muazzaması senden özge kimse avunur mu kasım |