Çayın Renginde Sızı
Hüzün bizimle hem dem çayın renginde sızı
Nazın bir katresinden kaç efsane derilir Suda Leyla sureti demleriz imkansızı Aşkın oku gümüşten yayı her dem gerilir Çayın renginde sızı hüzün bizim kankamız Kafdağı’nda ağyarla hep Zümrüdüankamız Zaman ki yel yepelek geçip gider tufanla Billurdan hikâyeler yazılır suya bir bir Çayımızın renginden ey Leyla bizi anla Bâki olana kuluz yakışmaz bize kibir Çayın renginde sızı hüzün bizim kankamız Kafdağı’nda ağyarla hep Zümrüdüankamız Ankara’yla Mersin’e köprü kurduk gönülden Yârin berrak gamzesi çayımızla ıtırlı Bir efsane dinledik çaya melike gülden O gülün hürmetine çay kahveden hatırlı Çayın renginde sızı hüzün bizim kankamız Kafdağı’nda ağyarla hep Zümrüdüankamız Geçen zaman içinde eriyen gençliğimiz Yolcuyuz bu cihanda dur durak belli değil Dudağımız kurudu sükutunda Leyla iz Dik dur da her minvalde yalnız Mevla’ya eğil Çayın renginde sızı hüzün bizim kankamız Kafdağı’nda ağyarla hep Zümrüdüankamız Mersin Ankara yolunda otobüste12/02/2017 İbrahim Kilik |
közden kaç mevsim geçer ömür yere serilir
habersizce sağarız sözler ki ateşten kor
nefes dediğin nedir bir hükümle verilir
Çayın renginde sızı hüzün bizim kankamız
Kafdağı’nda ağyarla hep Zümrüdüankamız
eşlik etmek istedim
tam da çay ve sigaraya yarenlik yaparken
çay'ın şairine selam ile