DAĞLARŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Lisede okuyordum.. memleketen uzak olduğum için, içim buruk bir memleket hasretiyle kaplı olduğu bir zamandı eğer sürçi lisan yapmış isek acemi(toyluğumuz)dandır.
DAĞLAR Dünya bir saraydır Türkiye kapı. Girdik içeriye ahşaptır yapı. Erciyes, Melendiz, Ağrı ve Kop’u. Basamak basamak çıkarsın dağlar. Yukarı çıkarsın defter dürülür. Palandöken sende otağ kurulur. Herkesin ettiği elbet sorulur. Sen de ettiğini bulasın dağlar. Başları dumanlı karlı ve sisli. Yamaçları çamla meşeyle süslü. Şu yüce dağlarda bizlere küstü. Masalla karışık masalsı dağlar. Gökyüzünde turnaların süzülür. Yavruları kayıp keklik üzülür. Bulutlar içinde başın gözükür. Erciyes, Ağrıyla şahlanan dağlar. Gezdik yavaş yavaş mutfağın bağın. Kokar yamacında otun yavşanın. Kimisinde ölün kiminde sağın. Kimler geldi geçti serinden dağlar. Anlat Mete ile Kült iğin Han’ı. Nasıldı ceddimin şerefi şanı? Fakirin durağı zenginin hanı. Nicelere yatak oldun ey dağlar. Zenginin yemeği fakirin aşı. Nice savaşlara şahittir başı. Altındır toprağı yakuttur taşı. Serdarlara geçit verdin ey dağlar. Bazen kılıç idin bazen de kargı. Bazen adil idin bazen de yargı. Söyle hangi cefa hangi dert vardı. Nicesini çığa kattın ey dağlar. Osmanlı’nın sınır oldun yurduna. Dert eklenmez uluların derdine. Ta Varna’dan, Cezayir’den, Mardin’e. Sınırlara göğüs gerdin ey dağlar. Muammer daima düşünür durur. İçindeki sevda nasıl durulur. O tatlı suların ne zaman kurur. Ey gözleri yaşlı sultanım dağlar. 01/01/1993 |
Kutlarım şairim.Selamlarımla..