Dünya da yanmalı ki
Yalnız
Şu insanlar çok garip Bir yalnızlık türküsü Tutturmuş gidiyorlar Oysa ki Öyle ağır yalnızlıklar yaşayarak Geliyor ve gidiyorlar ki Farkında bile olamadıkları Bir şey var Kapalı bir dünyadan (DOĞUM) Açık bir dünyaya Binbir güçlükle yalnız başına İniş yapıyor Kısa bir süre sonra Açık dünyadan Tekrar kapalı bir dünyaya (ÖLÜM) Yalnız başına gidiş yapıyor Ama kısacık yaşam da Bir türlü yalnız kalamıyor İlla ki bu yaşam denen Arsız hayata Birisiyle katlanmaya çalışıyor Azıcık kalan yanlarında hemen Sevginin ya da sevgilinin Merhametine sığınıyorlar Ve bu zayıflığın pençesinde çıtı çıkmayan Bir sükunetle ,bu sığınmanın adına da AŞK Diyorlar Arayışı ve keşfi ömür boyu sürer Aslında aradığımız içimizde Sadece içimize bakmak yeterli İnişin zamanı ve mekânı aynı çekimdedir Az istediğin gider Çok istediğin gelir bulur kendini sende Ne kadar az istek varsa, o kadar çok mutluluk gelir Tiryakisi olduğumuz her şey bizden kendimizi alır ’Secret’ dedikleri ’Victoria’nın’kinden ibaret değil Aslında Batı sırrı ,Doğu’dan öğrendi Ancak o da sadece Victoria’da tecelli etti Hamdolsun ki Sır da var esrarda var ’Kim olursan ol, gel’ Sarsıcı aşk’ı Venedik’te arayanlar sadece gondollarda sallanıyor ’Mutluluk, bir sıcacık somunda.’ derdi Neco ’İşten eve dönüşte’ Çağın hastalığı kalabalıklar içinde ’yalnızlık’ hissi İçimizde ki senfoniyi dinlemek lazım Sanmayın ki dertsiz insan var Ancak derdiyle huzuru bulur insan Derdi çağırmadan, gelen derde ’Hoş geldin! ’ demek gerekir Akıl dedikleri, takıldıklarından ibaret Dam’lamak damla’mak değildir; Damlamak lazım Ateşi hem cehennemde görürsün Hem dünyada yanmaktan kaçarsın Dünya da yanmalı ki hesaplar düz çıksın |
Kimim sordum perişan oldum soldum aşka doğdum, tebrik eder, esenlikler dilerim.