İşumut satmalıyım dedi işsizlikten yakınan bir çingene akmaz kokmaz bir nesne en olmayan bir şey işte derin bir nefes çekti ardından içine satacak şeyi bulmuştu işte doldurup bohçasını binbir çeşitle düştü yollara seke seke başladı bağırmaya neşeyle sesini duyan insanlar uzattılar başlarını bir bir küçük dar pencerelerinden umut etmekten usanmış gözleriyle bezgin gülümsediler sadece çingene bir anlam veremedi bu işe yoruldu gide gele satamadı bir küçük umut bile o da yitirdi umudunu attıverdi sırtından bohçasını önüne ilk çıkan kuytu bir köşede S.E.C |