BİR GARİP YÜREK SESİYİM...
Dinginliğin huzuruna eren bir matemim,
Mahrem gölgelerin oynadığı bir yangın belki de, Eremediğim hidayetin tutuklu yolcusuyum Girizgâhında aşkı buyur eden bir hikâyeden ibaretim: Gidenlere yüklü nidalar savuran, Gelenlere yürek dolusu sevgiyi ve sırrı sunan. Bir gölgeyim de demlendikçe kaybolmaktan Kendini alamayan; Dertlendikçe yüreği kör dili bıçak olan; O kuyunun dibinde Nemli ve mimli bir imgeyim: Çıkmak ne kelime, Ölümüne kalmaya razıyım Hem de ikbalimi yok sayıp Mazimle haşır neşir; An’ımı var sayıp dünümle cebelleştiğime kani Bir garip yürek sesiyim. Yine soytarısı cümlelerin, Batılı belki de derlediğim hikâyelerin Ve mensur bir şiirim andıkça adını bilinmezin Her şiiri aşk bildiğim sırdaş bir terennüm kadar da Kayıp mutluluğun simgesine nail kekremsi bir acı. Kandıkça, için için kanayan; Sustukça rehavete dalan, Dalya dediğim ne çok ihanet mademki değişmez yazgım Yine başımın tacı sevdanın bitimsiz nazında saklıyım: Hem de öylesine rahvan bir kaykılmışlık ki Andımda saklı tuttuğum, Yarınımsa hepten kayıp. Dünlerin közüne toz konduramazken Eşrafın gözünde kayıp bir rotayım Derlediğime inat çözülmeyi dilediğim; Dertlendikçe yazmaktan geri duramadığım Ve her cümleyi sure, Her aşkı da hikmet eyleyip Şükre doğru yolculuğum Varamadığım sabaha rahmet yüklediğim Bir bilinmezim hele ki bilindik bir lehçeden yoksun, Yürekse hepten yorgun, Suretimde niyazla demlendiğim nice hikmeti Feyiz alıp varmayı beceremediğim o güzergâh, Kayıp şehirlerin ilacı adeta Yazmayı adet edindiğim Her sır yüklü şiir, Sonunda çıktığım kerevete buyur eden. |