Hüzünlerin Yurduyum
Bunca kederim neden?
Anlamadım, sahiden! Ne gelen var, ne giden; Hüzünlerin yurduyum! Kolum kanadım kırık; Üstüm başım dağınık. Ne dost var, ne tanıdık; Hüzünlerin yurduyum! Elde soluk bir resim; Kısık, çıkmıyor sesim. Hasretlere adresim; Hüzünlerin yurduyum! Gözümden süzülür yaş; Sızlar kalp, yavaş yavaş. Huzura ermiyor baş; Hüzünlerin yurduyum! Hatıralar oyalar; Birbirini kovalar. Aşka çıkmaz kuralar; Hüzünlerin yurduyum! Eririm pare pare; Kederlerim biçare. Tabipde de yok çare; Hüzünlerin yurduyum! Rüzgar eser poyrazdan; Solacağım birazdan. Kestim ümidi yazdan; Hüzünlerin yurduyum! Kara bahtıma güneş; Doğar mı? bilmem kardeş. Hasret bağrımda ateş; Hüzünlerin yurduyum! Gönül dar bir kafeste; "Çıkar!" diyor, bir ses te. Belki de son nefeste; Hüzünlerin yurduyum!.. Mahmut KILIÇOĞLU |
Hüzün yurdu yapıyorlar Ülkeyi
Kutladım değerli dostu ve bu güzel eserini
Gönlüne, ömrüne bereket
Sonsuzluğun sahibine emanet olasın, sağlıcakla kalasın