UYAN USTA
Paşam yaban ellerde
esrik duygularla oynaşırken yüreğim geleceğe yelken açmış hazin gidişin fragmanını izlemekte hayallerin pembesi düş bahçeme düşmeden bir kurşun ağırlığıydı hazan gülüşlerimiz taş kesildi buz inceliğinde sarı saça yenik düştü sevişmeler kalp çarpıntısı martı çığlığında boğuldu bir balık kadar ıslaktı gözlerim sessizlik haramın adı sensizlik idam fermanı puşttu şüpheler elvan elvan dizildiler tepsi gümüştü nane molla tadında bir leş nezaketin kahpe kadın gibi kalleş sancılı figanlar beklemesin yarına kel akşamla randevusu var cilveli Naciye oynaşmakta bak hele yosmaya o bile inanmış aşk-ı lafzına hele bir delikanlıca selam et el kızı hasta,yatıyor uyan be usta! FİLİZ |